28 Şubat 2011 Pazartesi

BAZEN UFAK DEĞİŞİKLİKLER DE YETERLİ OLABİLİR


Tüm dünyada ve ülkemizde son 20 yıl içinde besin teknolojisi büyük bir hızla gelişti. Ne yazık ki bu sadece olumlu yönde olmadı. Kadınların iş hayatında daha fazla bulunmasıyla hazır besin sektörü çok yaygınlaştı ve her eve girer oldu.
Yağlı ve şekerli besinlerde tüm marketlere ve oradan da bizim evlerimize ve sofralarımıza geçiş yaptı. Özellikle büyük şehirlerde yaşayanlarda hareket imkânı da gün geçtikçe azaldı.
 Tüm bu nedenlerden dolayı artık tüm dünya obeziteyle boğuşuyor ve risk grubu her geçen gün genişliyor.
Eğer sizde her yıl kilonuzun biraz daha arttığını fark ediyorsanız, günlük beslenmenize dikkat etmenizin zamanı gelmiş demektir.
 Herkesin tüketmekten pek hoşlanmadığı veya asla yemeden yapamayacağı besinler olabilir. Öncellikle bunları belirleyip yağ ve enerji oranının nasıl olduğunu öğrenmekle başlayabilirsiniz. Günümüzde tüm ambalajlı ürünlerin üzerinde besin içeriği yazmak zorundadır.
 Eğer çok sevdiğiniz ve tükettiğiniz besinler yağ ve enerjiden yüksekse bunları tamamen hayatımızdan çıkarmasak bile nadiren tüketmeye özen gösterebiliriz.
Ayrıca günlük enerji alımımızı azaltmak için hiç fark etmeden tükettiğimiz yüksek enerjili besinler yerine daha sağlıklı ve hafif şeyler koyabiliriz.
Günlük aldığımız enerjiyi 500kcal azalttığımız koşulda haftada yarım kilo verebiliriz. Ya da ilk aşamada kilo almayı durdurabiliriz.
Ancak enerji alımımızı bir anda yüksek miktarlarda azaltmak doğru değildir. Bu şekilde kilo verimi kas dokusundan olacak bu da metabolizma hızımızı azaltarak ileride daha çok kilo almamızı sağlayacaktır.
Bu nedenle hızlı şekilde kilo verdirmeyi iddia eden şok diyetler yerine, sağlığınızı bozmayacak aksine düzeltecek beslenme programları uygulamak daha doğru olur. Unutmayalım ki kilo vermek sadece o kilo korunabildiği zaman başarıya ulaşır. Kiloyu korumak da yaşamımızda kalıcı değişiklikler yapmaya bağlıdır.
O yüzden şimdi bahsedeceğim ufak değişiklikler geçici bir süre için değil de yaşamımıza yerleştirilecek şekilde uygulanırsa hedefine ulaşır.
İşte daha sağlıklı olmak ve boş kaloriyi kesmek için yapabileceğimiz ufak değişiklikler,


1.       Eğer gazlı içecekleri (cola, gazoz, fanta vb) gün içinde tüketiyorsanız bunların 1 bardağı yerine limon dilimi eklenmiş 1 bardak su içebilirsiniz. (-150 kcal)


2.       Dışarıda yiyeceğiniz hafif bir ızgara tavuklu dürümün içinde bile mayonez vardır, bunun yerine hardal veya ketçap gibi yağsız bir sos tercih edebilirsiniz.(-100 kcal)


3.       Tavuğu derisini soyarak tüketebilirsiniz(-100kcal


4.       Salatanıza yağ yerine sirke, nar ekşisi, limon gibi hafif soslar ve baharatlarla lezzetlendirebilirsiniz. (-100 kcal)


5.       Akşam yemeğinde alkol tüketiyorsanız bunu 1 kadeh şarap ya da birayla sınırlandırabilirsiniz. (-120kcal)
6.       Sandviç ya da burger yiyorsanız peynir ekletmeyebilirsiniz.(-150kcal)

7.       Meyvesuyu içmek yerine taze meyve yiyebilirsiniz.(-100kcal)

8.       Kahvaltıyı evde yapıp dışarıda açma ya da simit tarzı yiyecekleri tüketmeyebilirsiniz
(-300kcal)


Bu listeye daha birçok madde eklenebilir. Ama sizde bu basit değişikliklerin bazılarını uyguladığınızda bile günlük 500 kalori eksik aldığınızı görüyorsunuz.

Ben bu ufak değişikliklerin insanları daha sağlıklı olmaya yönelttiğini ve sağlıklı beslenme isteğini arttırdığını düşünüyorum. Bence hayatımızdaki değişiklikleri sağlığımızı korumak ve yüceltmek ve yaşam kalitemizi arttırmak amacıyla yaparsak, kestiğimiz veya azalttığımız şeylerin eksikliğini hissetmeyiz.
Umarım siz de kendiniz için bu tür maddeler hazırlayabilir, daha sağlıklı olmaya başlayabilir ve hedeflerinize 1 adım daha yaklaşabilirsiniz..
                                                                                                               
                                Dyt.Burcu (Üner) Mims         ,Diyetisyen

21 Ocak 2011 Cuma

BOZULMAYA DIKKAT

Sağlıklı bir vücut için sağlıklı besinler tüketmek gerekir. Siz kendi evinizde besinlerinizin tazeliğine dikkat ediyor olabilirsiniz,ama bozulmaya neden olan pek çok faktörün de gözden kaçtığı bir gerçek.
 Türkiye de her yıl milyonlarca kişi gıda zehirlenmesine maruz kalıyor. Aslında günlük yaşantımızda basit şeylere dikkat edilerek önlenebilecek bu durum ne yazık ki binlerce kişinin ölümüyle sonuçlanıyor.

ZEHIRLENME NASIL OLUYOR:

 İnsanlarda zehirlenmeye neden olan faktörler mikroorganizmalardır. Bu organizmalar aynen bizim gibi taze besinlerden hoşlanırlar ve uygun koşullarda üremeye başlarlar. Ortam sıcaklığı, nemi ve asiditesi bakteri üremesini etkiler. Besinlerde bakteri miktarının belli bir seviyeye çıkması bozulmaya neden olur, ve bu şekilde tüketilen besin karın ağrısı, kusma ,ishal, yüksek ateş vb. şekillerde kendini gösterebilir. Bozulmuş besinler hamile bayanlar, bebekler, çocuklar, hastalar ve yaşlılarda daha ağır semptomlara neden olabilir.

BESINLER NASIL BOZULUR:

Bakteriler normal koşullarda her ortamda bir miktar bulunur. Bunların üremesini tetikleyen faktörlere dikkat etmek gerekir. Bu nedenle aldığımız besinlere hazırlama, pişirme ve saklama aşamalarında dikkat etmemeiz gerekir.
  • Besinlere kirli ellerle dokunmak ya da kirli yüzeyle temas ettirmek
  • Mutfak gereçlerinin temiz olmaması
  • Çiğ besinlerin , pişmiş besinlere temas etmesi. (Örneğin Çözülmesi için buzdolabının üst raflarına konulan tavuğun suyunun alttaki besinlerin üzerine damlaması veya et ve ürünlerinin, çiğ sebzelerle aynı tahta üzerinde kesilmesi)
  • Pişmiş besinlerin uzun süre oda sıcaklığında beklemesi ( Bakteriler en hızlı bu ısıda ürerler)
Genelde evde hazırlanan ve saklanan yiyeceklerde bozulma görülmez, dışarıda tüketilen besinlere daha çok dikkat etmek gerekir.

DIŞARIDA DIKKAT EDILMESI GEREKEN BESINLER

Büyük restorantlar, alış-veriş merkezleri, gösteriler, konserler vb pek çok kişiye yemek hizmeti verilen durumlarda nelere dikkat etmemeiz gerektiğini bilmekte fayda var.
Tabii ki ilk olarak yemeklerinin tazeliğine güvendiğimiz yerlerden yememiz en doğru şey olacaktır. Eğer böyle bir imkanımız yoksa ;
  • Et ve et ürünlerine
  • Süt ve süt ürünleri içeren besinlere
  • Pilav ve makarna benzeri yemeklerin taze olmasına
  • Yumurta içeren besinlere
  • Salata barlara ve uzun süre açıkta sergilenen herhangi bir tür besine
sırasıyla dikkat etmemiz gerekir.

Tabii ki tüm bu besinlerin bozulmuş olduğunu düşünmek ve dışarıda her tükettiğimiz besinden şüphelenmek yersizdir. Ama hangi besinlerin riskli olabileceğini bilmek ve bize her sunulanı gözü kapalı kabul etmemekte fayda var.

Dyt.Burcu (Üner) MIMS,
Diyetisyen

11 Ocak 2011 Salı

Ayın Besini: Kereviz

 Kereviz, tuzlu topraklarda yetişen bir kış kök sebzesidir. Yemeklere aroma katmak, iştah açıcı, sindirim hızlandırıcı ve ödem atıcı olarak kullanılır. Kereviz sapının %93,7'si sudan oluşur. Kalsiyum, sodyum, potasyum, fosfor ve demir kaynağıdır. Kökü ise, A ve B vitaminleri, potasyum, sodyum, kalsiyum, demir, silisyumdan zengindir ve iyi bir C vitamini kaynağıdır.

 Kerevizin faydaları;
  • Sindirim sistemi üzerinde uyarıcı etkisi vardır.
  • İdrar söktürücü özelliğinden dolayı, atık maddelerin böbrekler üzerinden dışarı atılmasına yardımcı olur.
  • Kereviz suyu vücudu biriken metabolik atıklardan temizler. Bu etkisi ile başta romatizma ve artrit olmak üzere, birçok semptoma faydası vardır.
  • Sinir sistemi ve endokrin sistem üzerinde onarıcı etkisi vardır.
  • Yüksek potasyum içeriği nedeniyle sodyum dengesini sağlar, tansiyon düşürücü etki yapar.

 Patates ve havuç gibi diğer kök sebzelerle karşılaştırıldığında kerevizin kalorisi çok düşüktür. Sadece %5-6 oranında nişasta içerir. Bu yüzden kalori kısıtlaması gerektiğinde veya şeker hastalarında karbonhidrat seçeneği olarak diğer kök sebzeler yerine kullanılabilir.

Satın alırken nelere dikkat edilmeli?
  • Küçük veya orta boy kökü olan kerevizler tercih edilmelidir. Daha yumuşak ve aromatiktir.
  • Sap kısmı açık yeşil olmalıdır.
  • Kök kısmında kahverengi noktalar olmamalıdır.
  Kereviz, üzeri kapatılarak ve sapları ayıklanarak dolapta 1 hafta saklanabilir.

BESİN DEĞERİ (100g)
Enerji...........120 kalori 

CHO............5g
Protein..........3.8g
Yağ..............0.6g
Lif................4.5g
Glisemik indeks(GI): Düşük(55'in altında)

Portakallı kereviz ve kereviz dolması tariflerine Sağlıklı Tarifler den bakabilirsiniz.

                                                             Burcu TUNÇ, Diyetisyen


 

İzleyiciler