Yazın bitip, sonbaharın kendisini iyice
hissettirmeye başladığı bu dönemde hastalıklar iyice artmaya başladı. Özellikle
çocuklar için okula dönüş, pek çok çocuğun aynı ortamda bulunması nedeniyle
soğuk algınlığı, grip gibi hastalıkların yayılmasını kolaylaştırıyor.
Aslında vücudumuz, uygun şartlar yerine
geldiğinde tüm bu hastalık faktörlerine karşı çok güçlü bir bağışıklık
sistemine sahiptir. Ancak günlük koşuşturmaca, stres, kirlilik, yetersiz
beslenme, uykusuzluk gibi faktörler bu sistemin düzgün çalışmasını
engelleyebilir.
Bağışıklık sisteminin güçlü olması için doğru
ve dengeli beslenme altın kuraldır. Eğer yetersiz besleniyorsanız ne kadar
vitamin mineral takviyesi yaparsanız yapın bir fayda göremezsiniz. Burada
yeterli beslenmeden kasıt çok yemek değil, vücudun ihtiyacı olan besinleri
yeterli miktarlarda ve düzenli öğünlerde tüketmektir. Tek tip beslenmeden
kaçınılmalı, gün içinde mutlaka süt ve süt ürünleri, et, tavuk, balık,
kurubaklagiller vb. proteinli besinler, meyve, sebze, ekmek ve türevleri ve faydalı
yağlar alınmalıdır. Bu besinleri tüketirken de çeşit bakımından zengin olmasına
özen gösterilmelidir.
Vücudumuzu stres, gürültü ve çevre kirliliği
ya da güneş ışınlarına karşı koruyan etmenlerden biri de antioksidantlardır.
Bunlar A, C ve E vitaminleri, çinko ve selenyumdur. A vitaminin bir formu olan
beta-karoten turuncu renkli sebze ve meyvelerde yoğun olarak bulunur ve çok
güçlü bir antioksidanttır. C vitamini turunçgiller, taze biber, çilek ve
türevlerinde oldukça yoğundur, genel olarak taze sebze ve meyvelerin hepsi C
vitamini içerir. E vitamini ise özellikle cilt sağlığı için koruyucu olup , tahıllar
ve yağlı tohumlarda, mısır, ayçiçek ve fındık yağında vardır.
Çinko ve selenyum, bilinen en iyi bağışıklık
arttırıcı minerallerdir. Çinko özellikle protein içeriği yüksek besinlerde
bulunur. Balık ve deniz ürünleri, et ve karaciğer iyi kaynaklarıdır. Selenyum
da kümes hayvanları, deniz ürünleri vb. proteinden yüksek besinlerin yanı sıra
soğan, sarımsak ve kırmızıbiberde de yüksek miktarda bulunur.
Vücudu kuvvetli tutmanın yollarından biri de
sıvı dengesini sağlamaktır. Bunun için günlük ortalama 2-2,5 Litre sıvı
tüketimi idealdir. Su, taze sıkılmış meyve suları, süt, ayran, maden suyu en
iyi sıvı kaynaklarıdır.
Ayrıca biz Türkler için vazgeçilmez şeylerden
biri olan, yaz kış demeden içtiğimiz çay da iyi bir sıvı kaynağıdır, tabii ki
çok demli olmamak kaydıyla. Özellikle havaların soğumaya başladığı bu dönemde
çay tüketimimiz de artmakta. Çayın içine taze limon dilimleri ekleyerek bu
alışkanlığı avantaja çevirebiliriz. Ayrıca ekinezya, ıhlamur, adaçayı, kuşburnu
gibi bitki çayları vücut direncini arttırmak için birebirdir. Özellikle
çocuklarınız için bal, limon, tarçın, karanfil, çeşitli meyveler ve bu çaylarla
hazırlayacağınız karışımlar hem keyifli hem de koruyucu içecekler olacaktır.
Sağlıklı Günler Geçirmeniz
Dileğiyle,
Dyt. N.
Burcu Mims, Beslenme ve Diyet
Uzmanı.